22 Aralık 2023 Cuma

COP28 kararlarının kısa bir değerlendirmesi

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 27. Taraflar Konferansı COP28 bir günlük gecikmeyle 13 Aralık’ta Dubai’de sonuçlandı. Sonuç bildirgesi olarak kabul edeceğimiz Küresel Durum Değerlendirmesi raporu alkışlar içerisinde tüm ülkeler tarafından kabul edildi. Zaten bu raporun, geri kalan tüm sözleşmeler ve anlaşmalar gibi oybirliği ile kabul edilmesi gerekiyordu çünkü bu tür toplantıların usulü bu şekilde. Yani bir şey ya oybirliği ile kabul edilir, ya da kabul edilmez. Bu yüzden de tüm taraf devletler son ana kadar herkesin kabul edeceği bir metin üretme çabasına giriyorlar. Toplantının bir gün geç sonlanmasının sebebi de bu aslında. Ancak 13 Aralık’ta sabaha karşı tüm tarafların kabul edebileceği bir metin ortaya kondu.

Elbette, herkesin kabul edeceği bir metin oluşturduğunuz zaman en uzun süre direnen çoğunlukla en kazançlı çıkan oluyor. Bu durumda da OPEC+ üyeleri fosil yakıtların engellenmesine dair kelimeleri son ana kadar önlemeye çalıştılar ve sonunda neredeyse onları istediği oldu.

Karar metninde fosil yakıtlar konusunda sadece enerji üretiminde kullanılan fosil yakıtlardan uzaklaştıracak bir geçiş sağlanacak cümlesi yer alıyor. Bu geçiş nasıl sağlanacak, ne zaman sağlanacak, neden sadece enerji üretimi ile ilgili de geri kalan fosil yakıtlar, başta petrol olmak üzere neden konuşma konusu edilmiyor gibi oldukça fazla soru dışarıda bırakıldı. Dolayısıyla özellikle petrol üreticisi ülkeler neredeyse tam olarak istediklerini aldılar. Bu sonuç raporuna göre petrol üretmek ve enerji harici kullanımlarda tüketmek tamamen serbest olmaya devam edecek. Sadece OPEC+ ülkeleri gibi petrolden elektrik enerjisi üreten ülkeler belirsiz bir gelecekte bunu bırakarak yenilenebilir enerji kaynaklarına geçecekler.

Bu ve diğer kararları konferans başkanı Al Jaber yüzünde büyük bir gülümseme ile alkışlarken ABD iklim temsilcisi John Kerry de çevresindekilerle tokalaşırken onların sırtlarını sıvazlıyordu. Bu gerek ABD gerekse de BAE ve müttefiklerinde önemli bir zafer kazaıldığı havasını hepimize hissettirdi. ABD şu anda dünyanın en büyük fosil yakıt üreticisi, BAE ve OPEC+ ise en büyük petrol üreticisi grup. Bunlar bu denli mutlu olurken UNFCCC’nin başı Simon Stiell’in bir kenarda somurtarak durması bizim neler hissetmemiz gerektiğini de söylüyor aslında.

Ancak batılı yayın organlarına baktığımızda bu raporda ilk defa fosil yakıtlardan geçiş yapılmasının istenmiş olması büyük bir başarı olarak görülüyor. Ne yazık ki bu bile hangi yayın organının kimin tarafında olduğunu algılamamız için yeterli. Bu yayın organlarından ben de arada paylaşımlar yapıyorum ama gerçek yüzleri böyle zamanlarda daha iyi görünüyor. Fosil yakıtlardan uzaklaşmanın ilk defa dile getirilmiş olması bundan 30 yıl önce olsa büyük bir başarı olarak görülebilirdi, ama artık bıçak kemiğe dayanmış bir durumdayken bu bir zafer değil hezimettir. Burada alınan kararın “2030 yılına kadar tüm fosil yakıtların kullanımının 2023 yılına oranla %40, 2040’a kadar %75 ve 2050’ye kadar da %100 azaltılması gerekir” gibi gayet net ve iklim krizini durduracak ciddiyette olması gerekirdi. Bunu yapmak yerine gelişmiş ülkeler ve OPEC+ vakit geçirecek kararların konuşulmasını sağlayarak yeryüzünün ve insanlığın en az iki belki de daha fazla senesini boşa harcadılar.

Bir diğer anladığımız şey de Birleşmiş Milletler’in bu karar verme sistemi ile iklim krizini ya da dünyadaki herhangi bir krizi durdurmanın mümkün olmadığıdır. Hem de ABD, Rusya ve Çin adım atmamak konusunda hemfikir iseler, geri kalan ülkelerin ne dediğinin, yaptığının ya da istediğinin bir önemi yoktur. Bu toplantıdan sonra dünya devletleri daha açık biçimde biz ve onlar haline bürünmüştür. İklim krizine çözümü de artık devlet dışı aktörlerde aramaya başlamamız gereklidir.

Bu yazı Dünyahali'nde yayımlanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder