23 Mayıs 2018 Çarşamba

Küresel ısınma ile mücadele canlıların uyum şansını artırıyor

İklim değişikliği sadece insanları değil tüm canlıları etkiliyor. Bu canlıların tümünün bir ahenk içerisinde yaşadığı düşünülecek olursa bir canlı türünün kaybı istenmeyen türlü sonuçlara da yol açabilir. Mesela Çin’de arıların azalmasından dolayı özellikle meyve ağaçlarının üremesi güçleştiğinden arıların görevini insanlar yapmaya başladılar. Küresel ısınmanın çok geç olmadan durdurulması tüm bu canlı cinslerinin de korunması açısından büyük önem taşıyor.

Paris Anlaşması küresel ısınmanın durdurulması yolunda önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Ancak ülkeler bugün için verdikleri sözleri tutsalar bile Dünya Endüstri Devrimi öncesi döneme göre yaklaşık 3.2 derece ısınmış olacak. İngiltere Tyndall Merkezi ve Avustralya James Cook Üniversitesi’nden araştırmacılar Paris Anlaşması sonrası ısınma (3.2 derece) ile 2.0 ve 1.5 derece ısınmanın böcekler, omurgalı hayvanlar ve bitkiler üzerindeki etkilerini incelediler.

Çalışmada canlıların doğada uyum sağladıkları iklim koşullarının nasıl değişeceği incelenmiş. İklimsel yaşam alanlarının yarısından fazlasını kaybeden canlı türleri tehlikede olarak kabul edilmiş. Buna göre eğer tüm ülkeler Paris Anlaşmasında verdikleri sözleri tutacak olsalar dahi (3.2 derece ısınma) böceklerin %49’u, bitkilerin %44’ü ve omurgalıların %26’sı yaşam alanlarının en az yarısını kaybedecek. Eğer küresel ısınmayı 2 derece ile sınırlayacak olursak canlıların kaybı böcekler için %18’e, bitkiler için %16’ya ve omurgalılar için %8’e düşüyor. Bu küresel ısınmanın 2 derece ile sınırlanmasının önemini gözler önüne sermeye yeterli. Bir de aynı analizi 1.5 derece ısınma için yapacak olursak yaşam alanlarının en az yarısını kaybedecek böcek türlerinin oranının %6, bitkilerin oranının %8 ve omurgalıların oranının %4 olacağı görülüyor.

Eğer ülkeler Paris Anlaşması ile verdikleri sözleri yerine getirmeyecek olurlarsa sıcaklıklar bu yüzyılın sonunda çok daha fazla yükselmiş olacak. Bu çalışmada sıcaklıkların 4.5 derece artması olasılığı da ele alınmış. Bu durumda böceklerin ve bitkilerin kaybı %75'e ulaşıyor, omurgalıların %60'ı ise yaşam alanlarının yarısından fazlasını kaybediyor. Bu durumda özellikle omurgalı hayvanlar hareket yeteneğine sahip olduklarından yaşam alanlarını değiştirerek hayatta kalma şanslarını artırıyorlar. Daha az hareketli sürüngenler gibi canlıların kaybı ise çok daha büyük oluyor. Genel anlamda bakıldığında küresel iklim değişikliğini azaltmak için attığımız her adım canlıların uyum sağlamalarını da kolaylaştırarak onlara zaman kazandırıyor.   

Bu çalışmada yapılan analiz sadece Dünya’nın değişik yerlerinde sıcaklık, yağış ve nem gibi koşullardaki değişikliğin canlıları nasıl etkileyeceğini gösteriyor. Buraya denizlerde neler olacağı, mercan resiflerinin kaybı, zirai ilaç kullanımı ile türlerin yok edilmesi, tarım alanlarının genişletilmesi için ormanların yakılması gibi belki de eş önemde sayılabilecek olgular dahil edilmemiş. Tüm bunları eklediğimizde insanların verdiği zararın boyutunun ne derece büyük olduğu daha rahat gözler önüne serilebilir.

Ref: Warren et al., Science 360, 791–795 (2018)