17 Nisan 2022 Pazar

Güneş'in iklime etkisi artıyor

Dünya’nın atmosferini ve dolayısıyla da iklimini etkileyen en önemli faktör Güneş’tir. Güneş’in yaydığı enerjide oluşabilecek değişiklikler Dünya’nın iklimini ciddi biçimde değiştirebilir. Bu nedenle gözümüzün Güneş’in üzerinde olması gayet doğaldır çünkü Dünya’daki yaşam Güneş’e bağlıdır. Buradaki güzel haber ise Güneş’in gayet dengeli ve kararlı bir yıldız olmasıdır. Milyarlarca yıllık sürede Güneş giderek parlaklığını artırır ancak bu bizim günlük hayatımıza bir etkisi olamayacak kadar küçük bir artıştır. Güneş’in insanlığa iki değişik yolla etkisi olabilir: Buzul çağları ve Güneş lekelerindeki değişiklikler.

Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesinde oluşan döngüsel değişiklikler farklı mevsimlerde Dünya’ya ulaşan enerji miktarını değiştirir ve bu da buzul çağlarına yol açar. Buzul çağları genelde 80 bin sene sürer ve ardından en az 20 bin sene süren ılıman dönem gelir. Bu döngü en azından son 3 milyon senedir bu şekilde devam etmektedir. Dünya’nın yörüngesine bağlı olarak şimdiki ılıman dönemin uzun süreceği ve bir sonraki buzul çağının bundan 50 bin sene sonra başlayacağı düşünülmektedir.

Bunun ötesinde Güneş’in üzerinde çoğu zaman minik lekeler olur. Bu lekeler Güneş’in manyetik alanındaki değişimler sonucu oluşur ve M.Ö. 200 yılından beri insanlar tarafından gözlemlenmektedir. Galilei 1609’da teleskobu bulduğundan bu yana da düzenli olarak bu lekeler kayıt altında tutulmaktadır. Güneş lekeleri arttığı zaman Güneş’ten Dünya’ya gelen enerjinin miktarı artmakta, azaldığında da azalmaktadır. Geçmişte bu lekelerin hiç görünmediği uzun dönemler olmuştur. Mesela 1645-1715 arası dönemde Güneş lekeleri neredeyse hiç görülmemiş ve Kuzey Yarım Küre bir Mini Buzul Çağı yaşamıştır. 1715 sonrasında Güneş lekeleri tekrar ortaya çıkmış ve Dünya alışılmış ortalama sıcaklığına geri dönmüştür.

Güneş lekeleri 11 senelik bir döngü içerisinde azalıp çoğalırlar. Bazı dönemler bu lekelerin sayısı çok fazladır ama 5,5 sene sonra Güneş’te neredeyse hiç leke kalmaz. Şimdi size bir soru sorayım: Sadece sıcaklıklara bakarak yakın geçmişte hangi sene en fazla leke olduğunu, hangi sene de neredeyse hiç leke görülmediğini söyleyebilir misiniz? Cevabın “hayır, söyleyemiyoruz” olduğunu tahmin ediyorum çünkü Güneş lekelerinin iklim üzerindeki etkisi iklimin kendi değişebilirliğinden öte bir sonuç doğurmaz. Yani, bu lekeler hiç hesaba katılmasa da bir sene diğerinden daha sıcak ya da daha serin olabilir. Elbette yüz yıl gibi uzun dönemler boyunca Güneş lekeleri çok artacak ya da çok azalacak olursa bunların iklim üzerine toplam bir etkisi olacaktır. 

Güneş’ten Dünya’ya doğru her saniyede, metrekareye ortalamada 341,55 Joule enerji gelir. İklim jargonunda enerji birimi olan Joule yerine güç birimi olan Watt kullanılır. Yani “Güneş’ten gelen enerji (güç) 341,55 W/m2’dir” denilir. Bu miktar Güneş lekelerinin artıp azalmasıyla birlikte 341,68 W/m2 ile 341,43 W/m2 arasında, yani 0,25 W/m2 değişir. Bu, Dünya’ya gelen enerji miktarında %0,073 değişime karşılık gelir. Bunun ne derece önemli olduğunu sadece bu sayıya bakarak anlamanız çok kolay değildir. O nedenle iklim üzerinde bugün etkili olan diğer unsurlarla karşılaştırmak gerekir.

Son IPCC raporuna göre iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının atmosferi ısıtma etkisi yukarıdaki birimleri kullanarak 2,72 W/m2’dir. Bu değer Güneş lekelerinin yok olmasının yarattığı en kötü soğutma etkisinin on bir katıdır. Yani sera gazları Dünya’yı o denli fazla ısıtıyor ki tüm Güneş lekeleri kaybolacak bile olsa biz bunu soğuma olarak değil sadece daha az ısınma olarak algılarız.

NASA görevi gereği Güneş’i incelemektedir. Diğer ülkelerden bilim insanlarının da katkı verdikleri araştırmalar sonucunda Güneş lekelerinin 1980’den bu yana azalmakta olduğu görülmüştür. Son 15 senede şu anda içinde yaşadığımız Güneş lekesi döngüsünün daha da zayıf olacağı tahmin edilmekteydi. Bunun anlamı Güneş’ten gelen enerji miktarının geçmiş yıllara oranla hafifçe azalacağıdır. 

Ancak Güneş son 18 ayda kendisinden beklenmeyen bir biçimde aktifleşti. Yalnız bunu 2012 gibi felaket filmlerinden edindiğiniz kötü hislerle değerlendirmeyin lütfen. Güneş 1980 yılından bu yana normalden biraz daha sakindi, şimdilerde normal durumuna geri dönüyor gibi görünüyor. Peki bu iklim açısından ne anlama geliyor?

Kısaca, Güneş aktif olup Dünya’ya daha fazla enerji gönderdiği dönemlerde yeryüzü hafifçe daha fazla ısınır. Tam tersi yeryüzü daha az enerji aldığında da hafifçe serinler. 1980’den bu yana “hafifçe serinleyen” bir dönemden geçiyorduk. NASA ve bilim insanlarının son aylardaki gözlemleri ise Güneş’in bu sakin dönemi sonlandırıp daha aktif bir döneme başladığını gösteriyor. Yani Güneş’in desteği ile biz küresel ısınmanın kötü etkilerinden nispeten korunuyorduk, şimdi Güneş desteğini çekti ve yeryüzü artık iklim krizi ile başbaşa kalıyor. Güneş lekelerinin 2025’te en yüksek sayıya ulaşması bekleniyor, bu da bizi çok daha sıcak yazlar bekliyor anlamına geliyor ne yazık ki.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder