10 Kasım 2022 Perşembe

COP27 ilk hafta

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Mısır’da yapılan 27. Taraflar Konferansı’ndan hepinize sevgiler. Yuvam Dünya ekibi olarak başından beri konferansı takip ediyoruz. Dün akşam Sayın Bakan Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ülkemizden konferansa katılan kişileri toplayarak önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar ışığında sizlere gelişmeleri aktarmak istiyorum.

Öncelikle, bu toplantılar iki hafta sürüyor. İlk haftade genellikle ülkeler görüşlerini açıklıyorlar ve ikinci haftada da sıkı müzakereler oluyor. Daha ilk haftada olduğumuz için ortalığın nispeten sakin olduğunu söylemek mümkün. Türkiye heyetinden de Sayın Birpınar burada ve gelecek hafta da Bakan Murat Kurum buraya gelecek. Bu da gelecek hafta görüşmelerin biraz daha ısınacağının bir göstergesi olarak alınabilir.

Sayın Birpınar, bu konferansların bazı seneler daha yoğun, bazı seneler de daha sakin geçtiğini söyledi. 2015 Paris toplantısı ve geçtiğimiz sene Glasgow’daki toplantı oldukça yoğun ve tartışmalıydı. Bu sene ise konuların çoğu “halledilmiş” olduğundan daha sakin bir toplantı bekleniyor. Toplantıdaki ana konu “kayıp ve zarar” olacak. Kayıp ve zarar kolay çözülecek bir konu değil, hatta bugünkü dünyada çözülmesi beklenmemeli bile diyebiliriz. Finansman açısından bakıldığında gelişmekte olan ülkeler ki bunlara anlaşma jargonunda non-Annex deniliyor; gelişmiş ülkelerden ki bunlara da Annex deniliyor, iki değişik türde maddi destek bekliyorlar. Bunun ilki gerekli azaltım ve uyum önlemleri için proje desteği, diğeri de iklim krizi sonunda oluşan zararların karşılanması. İlk kısım için karar 2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen konferansta alınmış ve gelişmiş ülkelerin Yeşil İklim Fonu’na yılda 100 milyar dolar aktarmaları kararlaştırılmıştı. Ne yazık ki gelişmiş ülkelerin bu fona aktardıkları yıllık 100 milyar doların çok çok altında kaldı.

Bugün ise 2009’da söz verilen 100 milyar doların üzerine bir de oluşan zararların ödenmesi isteniyor. Daha 2009’da verilen sözler bile tutulmaktan çok uzakken gelişmiş ülkelerin yeni destek sözü vermelerini beklemek saflık olarak görülebilir. Gene de bu konunun resmi olarak bu konferansın gündemine girmiş olması bile önemli bir aşama olarak kabul edilmelidir.

Bunun ötesinde Sayın Birpınar, konferansa gelecek hafta katılacak olan bakan Sayın Kurum’un Türkiye’nin yeni iklim katkısını (NDC) bu toplantıda açıklayacağını söyledi. Ayrıca ülkemizdeki salımların ne zaman tepe yapmasının beklendiğini de Bakan Kurum’un açıklayacağını söyledi.

Resmi toplantıların ötesinde Sharm el-Sheikh’de sakin bir COP geçiyor. Mısır hükümeti toplantıda sorun çıkartabileceğini düşündüğü kimseye vize vermemiş olduğu için sakince ortalıkta dolaşan çok sayıda insan var. İlk defa bu sabah alana girerken kapıda vegan göstericilerin çok da olaylı olmayacağı düşünülen bir gösterileri vardı. Mısırlı yetkililer onların sorunlu olmadıklarına karar vermiş olsalar gerek.

Mısır bu toplantıyı önemli bir gelir kapısı olarak gördüğünden hepimizden elden geldiğince çok para kazanmaya yoğunlaşmış durumda, normal turistlere geceliği 100 dolar olan oteller konferans katılımcılarına 600 dolara yakın bir fiyata veriliyor. Konferans alanında yiyecek ve içecek bulabilmek de oldukça zor, pahalı ve uzun kuyruklar sonunda başarılabiliyor.

Ayrıca, ben zaten buraya uçakla gelmiş olmanın vicdan azabını yaşarken Türkiye’nin standının bulunduğu salon ilk gün 17-18 dereceye soğutulmuştu. Bana kalsa bu toplantılarda en düşük sıcaklığın 24-25 derece olması gerekir. İnsanlar böylelikle belki kendi konforlarından önce çevreyi ve iklimi düşünmeye başlarlar. Hele kapalı toplantıların yapıldığı resmi salonların en az 30 derece olması gerek ki devlet yetkilileri iklim krizini ciddiye almaya başlasınlar. “Takım elbiseli beyler” terlemesinler diye çöldeki bir salonu 17-18 dereceye soğutmak iklime yapılabilecek ihanetler arasında oldukça yukarıda yer alıyor sanıyorum. 

Bizim toplantıda iki günümüz daha var, gelecek hafta sizlerle daha ayrıntılı bilgiler paylaşabilmek umuduyla, hoşçakalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder