14 Ocak 2022 Cuma

En Sıcak Beşinci Yıl: 2021

 Geçtiğimiz hafta içerisinde 2021 yılının tarihte yaşadığımız en sıcak beşinci yıl olduğu açıklandı. Gazete başlıklarını bu şekilde okuduğumuzda çoğumuzun aklına değişik şeyler gelebilir, o nedenle bunu parça parça açıklamaya çalışacağım.

Öncelikle, bilim insanları yeryüzünün ortalama sıcaklığını yaklaşık iki yüz yıldan beri modern sayılabilecek termometrelerle ölçüyorlar. İki yüz yıl önce gezegenimizin her tarafında modern termometreler olmasa da çoğu yere bu termometrelerin yayılmış olması ve o zaman yapılmış olan ölçümlerin bugünkülerle kıyaslanarak düzeltilmesi sonucu, son iki yüz yılda yaşamış olduğumuz ortalama sıcaklıkları epey yüksek doğrulukla bilebiliyoruz. Dolayısıyla, 2021 yılında yaşadığımız ortalama sıcaklıkların en azından iki yüz yıldır görülmediğine eminiz.

İlk kaba termometreyi bundan dört yüz yıl önce Galileo Galilei’nin icat ettiğini biliyoruz. Ölçümler kaba da olsa dört yüz yıldır yeryüzünde sıcaklıklar ölçülüyor. Bunun yanında sıcaklıkların ne seviyede olduğunu anlatacak çok sayıda yazılı betimleme olduğundan oldukça doğru değerlere ulaşmamız mümkün. Özellikle çiçeklerin ne zaman açtığı, meyvelerin ne zaman olgunlaşıp ne zaman ortadan kalktıkları ortalama sıcaklıklar açısından ciddi sayılabilecek bilgiler sağlıyor. Bunun da ötesinde, ağaç halkaları ile sarkıt ve dikitler gibi kaynaklar da bize yeryüzünün ortalama sıcaklığı konusunda oldukça kesin bilgiler veriyor.

Daha da geriye gittiğimizde, deniz ve göl tabanlarından alınan çamur örnekler ve buzullardan alınan buz kalıplarının incelenmesi sıcaklığı belirlemeye çalıştığımız süreyi milyonlarca yıla çıkartabiliyor. Bu şekilde 2021 yılına baktığımızda, en azından insan yeryüzünde var olduğundan beri yaşanan en sıcak beşinci yıl olduğunu söyleyebiliyoruz. Elbette yeryüzünün oluşumundan bu yana daha sıcak zamanlar olmuş. Özellikle, ilk oluştuğu sırada yeryüzü neredeyse bir ateş topu şeklindeymiş. Ama bugüne yakın zamanlarda Dünya’nın atmosferi kararlı bir hale geldiğinden son birkaç milyon yılın bugüne benzer şartlarda yaşandığını biliyoruz.


İkinci olarak, “beşinci en sıcak yıl olduğuna göre havalar gittikçe soğuyor olamaz mı?” sorusu aklınıza gelebilir. Bunu da şöyle açıklamalıyız: Küresel ısınma olmadan bile yeryüzünün ortalama sıcaklığı yıldan yıla değişir. Bazı yıllar ortalamadan sıcak, bazı yıllar da oldukça serindir. Bilim insanları bu oynaklığın içerisinde de bir düzen arayışında olmuşlardır. Uzun süren çalışmalar sonucunda bulunan unsurlardan biri Pasifik Okyanusu'nda oluşan bir döngüdür. El Nino adını verdiğimiz ve aylarca süren bu olay sırasında Güney Amerika’nın batı kıyılarındaki okyanus suları normalden daha sıcak olur. Yalnız bu ısınma sadece o bölgeyi etkilemekle kalmaz, ülkemiz de dahil olmak üzere her yerde hava olaylarında değişiklikler yaşanır. El Nino dönemlerinde yeryüzünün ortalama sıcaklığı normalin üzerinde seyreder. Küresel ısınma öncesi rekor sıcaklıklar hep El Nino dönemlerinde ölçülmüştür. Bunun tam tersinde Peru açıklarındaki okyanus suları normalde soğuk olduğu zaman da yeryüzünün ortalama sıcaklığı düşer. Bu olaya da La Nina adı verilir.

1998 ve 2016 yılları çok şiddetli El Nino olaylarının görüldüğü yıllardı ve her iki yıl de uzun süre en sıcak yıl ünvanını korudular. Yani bir yılın ortalamadan sıcak ya da serin olmasını ve bunun önemini değerlendirirken böyle küresel etkisi olan olaylara da dikkat etmemiz gerekir. Üst üste birkaç kuvvetli El Nino döneminde sıcaklıklar ortalamaların altında kalıyorsa, bu incelenmeye değerdir. Ancak 2021 gibi üst üste birkaç kuvvetli La Nina döneminde sıcaklıkların ortalama artış civarında kalıyor olması küresel ısınmanın azaldığı anlamında değerlendirilemez çünkü 2021 yılının  kuvvetli sayılabilecek bir La Nina etkisinden dolayı 2016 yılından daha serin olacağını tahmin etmek güç değildi. Mesela benzer şekilde 2022 yılı da La Nina etkisi altında geçeceğinden muhtemelen en sıcak yıl olmayacak. Daha yılın ilk haftasından 2022’nin en sıcak dört ya da beşinci yıl olabileceği düşünülüyor.

Ancak, fazla da sıcak olmadığı düşünülen 2021 yılının ülkemize getirdiği iklim felaketlerini hatırlayacak olursak, bu durumda bile ne derece kötü sonuçlarla karşılaştığımızı düşünmemiz gerekir. Bunun da anlamı 2022 için hazırlıklı olmamız ve bir dahaki El Nino senesi için de çok daha fazla hazırlık yapmamız gerektiğidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder