Orijinal yayın: 08.02.2008
Sosyal
bilimlerde devrilme noktası, normal şartlarda çok seyrek olarak
görülen bir şeyin şartlar değiştiği için çok sık görülmeye
başlamasıdır. Fen bilimlerinde ise bu bir faz geçişidir. Basit
bir örnekle anlatılmak istenirse, her ne kadar bizim toplumumuzdan
uzak da olsa, Amerikan hayatının bir gerçeği olarak beyazlar
siyahların yaşadıkları mahallelerde yaşamak istemezler. Mahalle
temelde beyazların oturduğu ve siyahların azınlıkta olduğu bir
mahalle olduğu müddetçe beyazlar yaşamaya devam ederler. Ancak o
mahallede yaşamaya başlayan siyahların sayısı hafifçe artarsa
beyazlar mahalleden taşınmaya başlarlar. Siyahların oranı da
belirli bir seviyenin üzerine çıkarsa beyazların büyük
çoğunluğu kısa sürede mahelleden taşınırlar. Bu siyahların
oranının belirli bir seviyenin üzerine çıkmasına devrilme
noktasının geçilmesi diyoruz. Bu nokta geçildikten sonra
beyazları o mahallede tutmak artık mümkün değildir (white flight
- beyaz kaçış). Burada dikkat edilmesi gereken şudur: Normal
denge ile bu konuyu karıştırmamak gerekiyor. Mesela bir dolabı
devirmeye çalışırken dolabı bir denge noktasına kadar iteriz, o
denge noktası aşıldıktan sonra da dolap kendiliğinden devrilir.
Ancak devrilmeye henüz başlamış bir dolaba onu devirmek için
sağladığımız kuvveti ters yönden verecek olursak dolap tekrar
dengeye döner. Fakat beyazlar artık ciddi ciddi mahalleyi terk
etmeye başlamışlarsa mahalleye birkaç beyaz ailenin geri
gelmesini sağlamak problemi geri çevirmeye yeterli olmaz.
Dolayısıyla temel konu sistemin geri beslemesidir. Bu bağlamda,
sistem denge noktasından ayrıldıkça sisteme yapılan geri besleme
bu sistemi denge noktasına geri getirecekse bu geri beslemeye
negatif geri besleme, denge noktasından uzaklaştıracaksa pozitif
geri besleme diyoruz.
İklim
de benzer davranan bir sistemdir. Sistemin içerisinde hem pozitif
hem de negatif geri beslemeler mevcuttur. Mesela atmosferdeki
karbondioksit miktarının artması bu gazın kızılötesi ışınımı
geçirmeyip geri yansıtmasından dolayı pozitif bir geri besleme
yaratır. Yani sıcaklık arttıkça atmosfer yayılan ışınımın
daha fazlasını yeryüzüne geri yansıtır, bu da sıcaklığı
daha da arttırır. Buna karşılık aynı gaza bitkiler açısından
baktığımızda negatif geri besleme görürüz. Atmosferdeki
karbondiyoksit miktarı arttıkça bitkiler daha fazla fotosentez
yaparlar, fotosentez sırasında daha fazla karbondioksit harcarlar,
bu da karbondioksit miktarını azaltır. Sisteme etki eden negatif
geri beslemelerin miktarı pozitif geri beslemelerin miktarından
fazla olduğu zaman sistem denge noktasına geri döner (burada geri
besleme kavramlarını sistem teorisinden farklı biçimde ekoloji
bağlamında kullanıyorum).
Ancak
bilimadamları dünya için dokuz tane devrilme noktası
belirlediler. Bu devrilme noktalarının herbirinin geçilmesi kendi
içerisinde geri dönülmez sonuçlar doğurabilecek nitelikte. Ancak
bu noktaların tamamı geçildiğinde artık bizim bildiğimiz
anlamda bir yaşama devam etmek mümkün olmayacak. Bu dokuz nokta şu
şekilde sıralanıyor:
- Hindistan yaz mansununun çökmesi - bir yıl içerisinde
- Sahara/Sahel alanının yeşillenmesi ve Batı Afrika mansununun bozulması - on yıl içerisinde
- Arktik deniz buzunun erimesi - on yıl içerisinde
- Amazon ormanlarının yok olması - elli yıl içerisinde
- Kuzey ormanlarının yok olması - elli yıl içerisinde
- El Nino Güney Salınımının artması - yüz yıl içerisinde
- Atlantik termohaline dolaşımının çökmesi - yüz yıl içerisinde
- Grönland buzlarının erimesi - üçyüz yıl içerisinde
- Batı Antartika buzulunun erimesi - üçyüz yıl içerisinde
Çalışmayı
yapan grubun başkanı East Anglia Universitesi'nden Tim Lenton
bunların içerisinde en tehlikelilerinin Arktik deniz buzunun
erimesi ve Grönland buzları olduğunu belirterek listedeki en az
beş tehlikenin beklenenden daha kısa sürede de
gerçekleşebileceğini belirtiyor kendi web sitesinde. Çalışmaya
Postdam
Institute of Climate Impact Research (PIK), Carnegie Mellon
University, Newcastle University and Oxford University'den
ellinin üzerinde bilim adamı katılmış ve bu çalışma bu
haftaki PNAS'de yayınlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder