Dünya’daki karaların çoğunluğu Kuzey Yarım Küre’de olduğundan ormanların da çoğunluğu kuzeydedir. Bu ormanlardaki ağaçlar yapraklarını döktüklerinde havadaki karbondioksidin emilimi azalır ve atmosferdeki karbondioksit oranı artar. Sonra bu ağaçlar tekrar yeşillendiğinde karbondioksidi emmeye başlarlar ve karbondioksit oranı azalır. Seneler içinde baktığımızda karbondioksit oranı bir artıp bir azalarak ilerler ve testere dişlerine benzer bir şekil çizer. Ancak insanlığın kömür, petrol ve doğal gaz yakmasıyla bu testere şekli her geçen sene yukarıya doğru giden bir testere görüntüsünü almıştır. Bu testere en yüksek değerine Mayıs ayında ulaşır ve sonrasında azalmaya başlar. Her sene bir önceki senenin en yüksek değerini Nisan-Mayıs aylarında yakalar ve geçer.
Atmosferdeki karbondioksit miktarı 2014-2015-2016 yıllarında fazla artmadı, ancak 2017 yılındaki artış %1.6, 2018 yılındaki artış ise %2.7 oldu. Buna bağlı olarak da ölçülen karbondioksit değerleri hızla yükselmeye başladı.
Dünya’nın pekçok yerinde karbondioksit değerlerini ölçmek mümkündür ancak bu ölçümlerin çevredeki karbondioksit salımlarından etkilenmemesi önemlidir. Bu nedenle 1958 yılından beri en güvenilir ölçümler Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan Havai’deki Mauna Loa adı verilen yüksek bir dağın tepesinde yapılır. Bu ölçümleri ilk yapmaya başlayan kişi Charles David Keeling olduğundan ölçülen değerlerin oluşturduğu eğriye de Keeling Eğrisi adı verilmiştir.
Charles David Keeling emekliye ayrıldığından beri bu ölçüm merkezinin sorumluluğunu oğlu Ralph Keeling yüklenmiş durumda. Ralph Keeling’in açıklamasına göre 2019 Şubat ayından ölçülen ortalama karbondioksit değeri milyonda 410.66 molekül oldu. Havada bildiğiniz gibi yüzde 78 molekül azot, yüzde 21 molekül de oksijen var. Karbondioksit seviyesini de benzer şekilde gösterecek olsak yüzde 0.04 dememiz uygun olur ama burada da hassaslık kaybolduğu için yüzde yerine milyonda kaç molekül olduğunu söylemek daha doğru oluyor.
2019 Şubat ayında ölçülen milyonda ortalama 410.66 molekül 2018 yılında ölçülen aylık ortalama karbondioksit oranlarının tümünden daha yüksek bir değer. Bu da geçen senenin rekorunun bu sene daha Şubat ayından kırılmış olduğu anlamına geliyor. Bunun da bizim açımızdan önemi tüm konuşmalara ve yapılan tüm anlaşmalara rağmen atmosfere saldığımız sera gazı miktarının azalmak bir yana daha da hızla artmakta oluşudur.
Atmosferde bu kadar karbondioksit en azından son bir milyon yıldır bulunmuyordu. Ayrıca University of Michigan’dan Philip Gingerich’in Paleoceanography and Paleoclimatology dergisinde yayınladığı çalışmasına göre, eğer sera gazı salımları bu şekilde artmaya devam edecek olursa atmosferdeki karbondioksit miktarının oluşacağı seviye son bir değil 56 milyon yılda görülmemiş bir seviye olacak. 56 milyon yıl önce dünyanın ortalama sıcaklığı 23 dereceydi, yani bugünkünden tam 7 derece daha sıcak. O kadar yüksek bir karbondioksit seviyesinden bugünkü seviyeye inmek ise birkaç yüzyıl değil milyonlarca yıl sürdü. Dolayısıyla atmosfere bunca karbondioksidi bu kadar hızlı saldığımızda doğanın bunu kolayca emebileceğini düşünüyorsak tamamen yanılıyoruz. Bugünkü eylemlerimiz dünyanın tamamını milyonlarca yıl sürebilecek bir kabusa doğru sürüklüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder